Ceza Ve Hukuk Mahkemelerinde İstinaf Edilebilen Kararlar

 

Ceza Ve Hukuk Mahkemelerinde İstinaf Edilebilen Kararlar

İstinaf, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı Yargıtay’a gidilmeden önce gidilen itiraz yargı merciidir. İstinaf mahkemeleri kurulmadan önce ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı direkt olarak Yargıtay’a gidilebiliyordu. Fakat bu durum uyuşmazlıkların artması ile beraber bazı olumsuzluklara neden olmaktaydı. Yargıtay’ın iş yükü bu sebeple artıp yargılama süreci uzamıştır. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak ve ortaya çıkan olumsuzlukları bertaraf etmek amacıyla üç dereceli bir teşkilat sistemi kurmak amacı ile Türk Hukukunda yeni düzenlemeler getirilmiş ve bunun sonucunda da 2016 yılında İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçmiştir.

Belirtildiği üzere istinaf, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararların hem usul hem de esas yönünden bir üst mahkeme tarafından incelenmesidir. İstinaf incelemeleri istinaf mahkemeleri tarafından yapılır.

Usul ve esas yönünden inceleme yapılıp denetimin gerçekleştirildiği, ilk derece yargılaması ile temyiz yargılaması arasında yer alan istinaf mahkemeleri, 5235 sayılı Kanun ile 20.07.2016 tarihinde faaliyete başlamışlardır.

İstinaf mahkemelerinde hem gerekirse dava konusunda inceleme yapması mümkündür hem de denetim çerçevesinde inceleme yapması mümkündür.

İstinaf Mahkemeleri, yargı teşkilatımızda iki ayrı mahkeme olarak düzenlenmiştir. İstinaf incelemeleri Bölge Adliye Mahkemesi veya Bölge idare Mahkemesince yapılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemeleri ilk derece hukuk ve ceza mahkemelerinin verdikleri kararları incelerken Bölge İdare Mahkemesi ise idare ve vergi mahkemelerince verilen kararları incelemekle görevlidir.

Bölge adliye mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine, değiştirilmesine veya bu mahkemelerin kaldırılmasına Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.

Bölge adliye mahkemeleri, başkanlık, ceza daireleri başkanlar kurulu, hukuk daireleri başkanlar kurulu, daireler, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur.

5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanunu’nun 33. Maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin görevleri sayılmıştır. Bu maddeye göre,

“Bölge adliye mahkemelerinin görevleri şunlardır:

  1. Adlî yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak,
  2. (Mülga: 9/2/2011 – 6110/14 md.)
  3. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.”

Bunun dışında ceza ve hukuk dairelerinin görevleri yine ilgili 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanununda sayılmıştır.

Hukuk Dairelerinin Görevleri ilgili kanunun 36. Maddesine göre,

“Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin görevleri şunlardır:

  1. Adlî yargı ilk derece hukuk mahkemelerinden verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılan başvuruları inceleyip karara bağlamak,
  2. (Mülga: 9/2/2011 – 6110/14 md.)
  3. Yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek,
  4. Yargı çevresindeki yetkili adlî yargı ilk derece hukuk mahkemesinin bir davaya bakmasına fiilî veya hukukî bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, o davanın bölge adliye mahkemesi yargı çevresi içerisinde başka bir hukuk mahkemesine nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek,
  5. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.”

Ceza Dairelerinin Görevleri ise yine ilgili kanunun 37. Maddesinde sayılmıştır,

“Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin görevleri şunlardır:

  1. Adlî yargı ilk derece ceza mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak,
  2. Yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece ceza mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek,
  3. Yargı çevresindeki adlî yargı ilk derece ceza mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukukî veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, o davanın bölge adliye mahkemesi yargı çevresi içerisinde başka bir adlî yargı ilk derece ceza mahkemesine nakli hakkında karar vermek,
  4. Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.”

İstinaf mahkemeleri olarak bilinen Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemeleri 2016 yılında faaliyet geçti. Bölge Adliye Mahkemeleri bugüne kadar Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Sakarya, Samsun, Trabzon ve Van illerinde kurulmuştu.  Denizli, Malatya ve Tekirdağ illerinde kurulan mahkemeler ile Bölge Adliye Mahkemelerinin sayıları 18’e çıkmış oldu.

İlk derece mahkemelerinin kararları aleyhine önce istinaf kanun yoluna gidilir. İstinaf kanun yolu sonucunda verilen hüküm tarafları tatmin etmezse, bu aşamadan sonra istinaf mahkemesinin verdiği kararın özelliğine göre şartlar oluştuğunda temyiz kanun yolu için Yargıtay’a başvurulabilir.

Ceza davaları için istinaf kanun yolu başvuru şartları Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, Hukuk davası istinaf kanun yolu başvuru şartları ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Ceza Davaları İçin İstinaf Kanun Yoluna Başvuru

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 272. Maddesine göre,

(1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, on beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re ‘sen incelenir.

(2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

(3) Ancak;

  1. a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
  2. b) Üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere,

Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. (Ek cümle:14/4/2020-7242/17 md.) Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.”

İstinaf istemi ve süresi ise ilgili kanunun 273. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,

“(1) İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263’üncü madde hükmü saklıdır.

(2) Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.

(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/75 md.) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler.

(4) Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz.

(5) Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.”

Belirttiğimiz üzerine Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 272. Maddesinde istinafa başvurulabilen kararlar ve başvurulamayan kararlar açıkça düzenlenmiştir.

İlk derece ceza mahkemesi, istinaf başvurusu usulüne uygun yapılmışsa, dava dosyasını doğrudan istinaf mahkemesine gönderir

İstinaf mahkemesi, yapacağı yargılama sonrası verebileceği kararlar şu şekildedir,

  • İstinaf başvurusunun esastan reddine,
  • Hukuka aykırılara düzeltilerek istinaf başvurusunun reddine,
  • İstinaf incelemesi neticesinde önemli bir hukuka aykırılık tespit edilmesi halinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine,
  • Davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemleri yapılmasına karar verilebilir.

Hukuk Davaları İçin İstinaf Kanun Yoluna Başvuru

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. Maddesine göre,

İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:

  1. a) Nihai kararlar.
  2. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.

(2) Miktar veya değeri üç bin Türk lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.

(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.

(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.

(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.”

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. Maddesinde, istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar açıkça sayılmıştır.

İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesine göre,

“(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir:

  1. a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması b) Kararın kesin olması
  2. c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması

ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi

  1. d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi

(2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir.

(3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.”

Yapılan yargılama neticesinde;

  • Yerel mahkeme kararının esası incelenmeden kaldırılması ve dosyanın geri gönderilmesi,
  • Yerel mahkeme kararının kaldırılması ve kısmen veya tamamen davanın kabulü,
  • Yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın esastan reddi,
  • Yerel mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilmesi,
  • İstinaf başvurusunun reddi kararı verebilir.

KAYNAKÇA

1-https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/69465/?sequence=1

2-https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/105673/yokAcikBilim_10329452.pdf?sequence=-1

3-İlgili Kanunlar

4-https://basin.adalet.gov.tr/